Gerçek Şanlıurfa bu.

...

 Bir Urfalı olarak, çocukluğumdan beri büyüklerimden Şanlıurfa ile ilgili; “Gelen ağlar, giden ağlar” sözünü hep duyarım. İlk başlarda buna çok anlam veremezsem de Urfa’yı yaşadıkça Urfa’da yaşadıkça bu sözün anlamına daha çok vakıf oldum.  Hz. İbrahim’in doğduğu, Hz. Eyyüb’ün yaşadığı, Hz. İsa tarafından kutsanan, Hz. Nuh, Hz. Lut, Hz. Musa ve Hz. Yakup’un yaşadığı kent “Peygamberler Şehri” unvanını sonuna kadar hak ediyor ŞANLIURFA.

Gez dünyayı gör… Sözünü belki her insan kendi şehri için ya da en sevdiği şehir için söyleyebilir. Ama…
Malları, mülkleri ya da paraları için değil de isot tarlaları için düşman kovalayan; Lokantada yemeğini tabakta bırakırsan kendine hakaret kabul eden usta aşçıların varlığı…Halfeti’de Fırat’ın serin sularını teninde hissetmediysen… Tarih ile baş başa kalabileceğiniz, sizi binlerce yıl önceye götüren Göbekli Tepesi… Yedi yirmi dört her öğün ciğer kebabı yiyebilen; Patlıcanı her şekilde yemek olarak sofraya koyabilen, sadece biberi fırında pişirip ekmek arası yapabilen kendine has kültürü olan BİR ŞEHİR GERÇEK ŞANLIURFA... 

Gece gökyüzüne baktığında, gökyüzü üstüne üstüne geliyormuş gibi hissedebilirsiniz. Sakın şaşırmayın. Çünkü bu şehirde gökyüzü yeryüzüne daha yakın gibidir. Elini havaya kaldırdığında, gece yıldız toplattıran, gündüz güneşe dokunduran Urfa… Rivayet odur ki bu kısa mesafeden dolayı buraya çok fazla peygamber inmiştir. GERÇEK ŞANLIURFA

Bugün algılandığı gibi, çiğköfte yoğuran birinin yanında yanık sesli abilerin söylediği türküler eşliğinde eller havaya cümbür cemaat ortaya değildir; “Sıra Geceleri.” Kendi içinde katı kuralları olan küçük bir sosyal yardımlaşmanın yapıldığı gecelerdir. Şöyle ki, yaklaşık 100 – 150 yıllık geçmişi vardır. Her sıra gecesi yaklaşık on kişilik gruplardan oluşur. Haftanın belli bir gecesi, her hafta başka birinin evinde ama çoğunlukla, özel olarak döşenmiş mağara evlerde yapılır ve ikram yarışını önlemek için menü önceden belirlenir. Günlük olayların, toplumsal konuların konuşulduğu sıra geceleri kadınlar ve erkekler arasında ayrı ayrı yapılır.  Ama özellikle evlilik çağına gelmiş, maddi durumu iyi olmayan gençlerin düğün masraflarının bu gecelerde toplandığını biliyor musunuz? Ama neden anlamını yitiren bir geceye dönüştürüldüğünü, dönüştürülmeye çalışıldığını idrak etmekte zorlanıyorum.. 

Kazancı Bedih, Muhkim Tahir ve Tenekeci Mahmut’u duymadıysanız bırakın Şanlıurfa’yı görmeyi hiç duymamış sayılırsınız. Bu topraklardaki irfan olgusu ancak Onların avazından mana bulur.
Gümrük Handa kaçak çay ve mırra için kuyruğa girmediyseniz, pasajlarında mırra içmediyseniz, Çift Mağarada tüm Urfa’yı karşına alıp nargile içmediyseniz, en az kendi dininizden, dilinden olmayan biriyle komşuluk yapmadıysanız, sabah gün ağrırken özellikle Balıklı Gölde gökyüzüne bakınca bir başka, nefes alıp vermediyseniz, kuşların dergahın etrafında muhabbet edercesine ötüşüne şahitlik etmediyseniz, özellikle ama özellikle Ramazan Ayında zikir sesleriyle kuş seslerinin birbirine karıştığını duymadıysanız gerçek şanlıurfa yı bilemezsiniz GERÇEK ŞANLIURFA BU…

İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından Urfa Kalesinin bulunduğu tepeden ateşe atılıyor. Bu sırada Allah; “ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve selamet ol” emrini veriyor. Bu emir üzerine, ateş suya odunlar da balığa dönüyor. O an Hz. İbrahim bir gül bahçesinin içerisine sağ olarak düşer. Hz. İbrahim’in düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür. Nemrut’un kızı Zeliha da İbrahim’e inandığından kendisini O’nun peşinden ateşe atar. Zeliha’nın düştüğü yerde de Aynzeliha Gölü oluşmuştur. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul edilerek yenilmemekte ve korunmaktadır. Bu nedenledir ki; Urfa için hep aşk şehri derler. GERÇEK ŞANLIURFA..
Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum