Akademisyen Kaya'dan intihar olaylarıyla ilgili önemli çağırı

Şanlıurfa'da son zamanlarda artış yaşanan intihar vakalarının nedenleri hakkında önemli açıklamalarda bulunan akademisyen Doç. Dr. Mahmut Kaya, artan intiharlara karşı yerel yönetimlere çağrı bulundu.

Şanlıurfa'da son zamanlarda artış yaşanan intihar vakalarının nedenleri hakkında önemli açıklamalarda bulunan akademisyen Doç. Dr. Mahmut Kaya, artan intiharlara karşı yerel yönetimlere çağrı bulundu.

Harran Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Kaya, artan intihar vakaları ile dikkatleri üzerine çeken Şanlıurfa'da vakaların sebepleri ve çözüm önerilerine dair önemli açıklamalar yaptı.

Koronavirüs salgınıyla mücadele döneminde kentte peş peşe intiharlar yaşandı. Doç. Dr. Kaya özellikle ekonomik sebeplerden dolayı yaşandığı iddia edilen vakaları değerlendirdi. Sadece Şanlıurfa'da değil bölgede de benzer durumlar yaşandığını belirten Doç. Dr. Kaya pandemide intiharların perde arkasındaki iki sebebi şöyle açıkladı:


PANDEMİDE İNTİHARLARIN SEBEPLERİ

"Pandemi koşullarını dikkate aldığımızda aslında intiharın birçok sebebi tartışılıyor. Özellikle yeni normal denilen bir süreç yaşanıyor. İnsanlar daha önce yaşamadıkları bir durum ve virüs ile baş başalar. Bu virüs kişilerin sosyal ve aile ilişkilerini etkiliyor. Kısıtlamalar, kapanmalar, ekonomik daralma gibi birçok yeni durumla karşı karşıyayız. Tüm bu süreç pandemi öncesindeki intihar vakalarından farklı olarak ortaya çıkıyor. Pandemi öncesinde Urfa’da ve bölgede yaşanan intiharlar genelde aile baskısı, aşk yaşama ve benzeri namus cinayetleri gibi ya da ekonomik iflaslar gibi maddeler ile sıralayabiliyorduk ya da kültür uyumu anlamında sıkıntılar yaşanıyordu. Bu pandemi sürecindeki intiharlarda iki ana mevzu ortaya çıkıyor. Birisi ekonomik sebep diğeri ise buna bağlantılı olarak bu sürecin insan üzerinde oluşturduğu psikolojik ruh hali. 2020 yılı itibariyle birçok araştırmada insanların akıl ve ruh sağlığı üzerinde kontrolü kaybettiğine yönelik yüzde 60 oranında bir istatistik paylaşıldı. Yine ölüm korkusunun çok yaygın, yakınlarını kaybetme korkusunun yaşandığı yüzde 60 oranında, yalnızlık korkusu, hastalığa yakalanma gibi birçok kaygı ve korku mevcut. Ayrıca insan psikolojisini bozan bireysel mevzular da var. Fakat onun dışında birde işin ekonomik ve toplumsal boyutu da var. "


DOÇ. DR. KAYA: ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ

Özellikle ekonomik sorunların insanlar üzerindeki etkisi ve intihara uzanan süreci anlatan Doç. Dr. Kaya "Yaşanan intiharların bir kısmının ekonomik temelli olduğunu görüyoruz.  Ailesi tarafından kendisine emanet edilen sermayeyi, işi batırma söz konusu olduğu için kendisini suçlu hissetmesi söz konusu. Ya da ekonomik daralma ile yoksulluk yaşayarak bunalıma girip aile içerisinde boşanma gibi durumların yaşanması iletişim ve ilişkilerin bozulması buna bağımlı olarak kişilerin bütün bu süreçte kendini sorumlu kabul edip canına kıydığına maalesef şahit olduk. Bu şekilde olmasının birçok sebebi de var aslında zor bir süreçten geçiyoruz. Birçok çalışan insan var bu dönemde işte çıkarılan birçok insan var. İşten çıkmaları da aile içerisinde birçok soruna neden oluyor. Kişinin kendi canına kıymasına gidecek kadar buhran oluşturuyor. Dolayısıyla temel sebebi ekonomik olduğunu bu ekonomik bozulma, ekonomik daralma ve yoksullaşma ile birlikte esasında insanların kendi akraba çevresinde ya da resmi kuruluşlardan yardım alamaması da neden oluyor. Elbette ki kısa çalışma ödeneği belli kesimlere veriliyor bunun da az olduğunu geçimlerini sağlamak için yeterli olmadığını görüyoruz. Hatta kayıt dışı çalışanlar ödenekten mahrum kalıyorlar. Geçim kaynakları konusunda sıkıntısı yaşayan insanların kendi akıl ve ruh sağlığını ve kendi bedenleri üzerindeki hakimiyeti aşama aşama kaybedip kimi zamanda dediğim gibi büyük şirket sahibi ya da servet sahibi kişilerin almiş oldukları kredileri ödememeleri ya da tefecilerin eline düşmesi gibi çeşitli zorluklar yaşaması sonucu maalesef intiharlar şehrimizde yaşanıyor" dedi.


"SOSYAL, EKONOMİK VE PSİKOLOJİK DESTEKLER OLMALI"

Peki intiharların önüne nasıl geçilebilir? Çözüm konusunda hem sosyal hem ekonomik hayatı rahatlatacak tedbirleri alınması gerektiğini savunan Doç. Dr. Kaya yerel yönetimlere acil olmayan tüm projeleri askıya almaları yönünde çağrıda bulunarak yapılması gerekenleri şu düşüncelerle açıkladı:

"Gerek devlet nezdindeki kuruluşların gerek sivil toplum kuruluşları, belediyelerimiz, yerel yönetimlerinin hepsinin şu an acil projeler ve planlar örneğin ulaşım, temizlik gibi hizmetler hariç tüm diğer projelerin askıya alınması ve halkın bu ekonomik ve sosyal çöküşünün önüne geçilmesine yönelik paketler açıklaması. Esnafa, yoksullara yönelik paketler açılması sosyal ve ekonomik destekler yapılmalı. Yapılan bu ekonomik desteklerin yanında psikolojik desteklerin de olması lazım. İnsanlar ölüm, yalnızlık korkusu yaşıyorlar bunların hepsi araştırmalar ile tespit edilmiş sonuçlar. Yakınlarını kaybetme korkusuyla yaşıyorlar dolayısıyla ekonomik sıkıntılar da devreye girdiği zaman manevi ve bir ruhsal desteğin profesyonel bir desteğin olması gerekiyor. 

Urfa özelinde akademisyenlerin, bu işin uzmanlarının, üniversitelerin, kamu kurum ve kuruluşlarının Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü de olabilir acilen bir araya gelip bu vakaları inceleyerek sorunların temel nedenini ortaya koyup bundan sonra yaşanacakların da önüne geçilmesi adına bir toplantı yapılması gerekiyor."


VAKALARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 

1 ayı aşkın süredir yaşanan vakalara karşı kentte sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumların yeterli ilgiliyi göstermediğini belirten Doç. Dr. Kaya intiharların önüne geçmek için dayanışmanın gerekliliğine dikkat çekerek "Neredeyse bir buçuk iki aydır gündemde intihar vakaları. Ama maalesef Urfa kamuoyunda sivil toplum kurum ve kuruluşlarının yeterli ilgiyi göremedi. Fakat burada giden sadece bir can değil o can ile birlikte insanın geride bırakmış olduğu bir aile, çocuk, eş dostlar var. Ayrıca intihar eden kişinin anne ve babası var ve tüm bunlar toplumsal sorunlar oluşturuyor. İntiharın en temel sebeplerinden birisi de dayanışma bağlarının zayıf olması. Yani kişinin kendisini artık dünya da yalnız, çaresiz hissetmesi ve hiçbir desteğinin kalmadığını hissetmesi biraz da bu yolda yaşanan çöküşün psikolojik nedeni. Urfa gibi dayanışma gücünün kuvvetli olduğu bir yerde komşu, akraba ve dostlarımızla, derneklerimizle, kuruluşlarımızla bu insanların halinden haberdar olmamız gerekiyor. Her birimizin resmi, sivil imkanları ölçüsünde sosyal, ekonomik, psikolojik destek sağlaması gerekiyor. İntihar ile ilgili yapılan çok kadim bir çalışma da aile, dayanışma bağlarının yani sosyal bağlar dediğimiz bağların güçlü oluşu intihar olaylarının önüne geçmesinin en önemli unsuru. Dolayısıyla çere ne çare bir yandan ekonomik olarak insanların ihtiyaçlarını karşılamalıyız bir yandan da onların o buhrana, yalnızlığa düşmeyip bizlerin etkileşimde olması gerekiyor. Yine tekrar ediyorum bu dayanışmayı yerel yönetimlerin bir kısmı yapıyor Antep, Ankara bölgesi yaptı. Bizim belediyelerimizin de çok zor durumda olan insan kitleleri -Urfa’da baya yaygın- bu konuda projelerin yapılması gerekiyor. Halka yönelik yardımlaşma, dayanışma ve psikolojik destek bağlamında paket ve çözümler açıklanması gerekiyor. Üniversitelerinde uzman ve akademik kişilerin de destek olması gerekiyor" dedi.

BİHA